Rekombinant Dna Rekombinant DNA, Doğada kendiliğinden olması mümkün olmayan, genellikle değişik biyolojik türlerden elde edilen DNA moleküllerinin, genetik mühendislik teknolojisi ile kesilmesine ve elde edilen değişik DNA parçalarının birleştirilmesi işlemlerini içerisine alan bir teknolojidir. Bu işlemler neticesinde üretilmiş olan yeni DNA molekülüne Rekombinant DNA denir ve rDNA diye kısaltması yapılır.
Rekombinant DNA Teknolojisi Tarihçesi Rekombinant DNA gelişmeleri 1960'lı yılların son dönemlerine doğru DNA ile alakalı bir takım enzimlerin etki düzeylerinin algılanması sayesinde hayata geçirilen bir teknolojidir. Bu süreç 1940'lı yıllardan 1970'li yıllara kadar moleküler mikrobiyolojinin ilerlemesin destek olan bilgi dağarcığı da Rekombinant DNA teknolojisinin esasını oluşturmaktadır. Genetik olarak çeşitlenme işlemlerinin doğal yollardan değil de yapay olarak uygulanması temeline dayanan Rekombinant DNA alanındaki ilk çalışma uygulamaları 1973 senesinde ilk başta Cohen olmak üzere bir araştırma grubunun öncülüğünde in vitro şartlarında gerçekleşmiştir. Bu uygulama çerçevesinde doğada elde edilmesi mümkün olmayan yeni gen düzenlemelerinin uygulanabilmesi bu teknoloji ile mümkün hale gelebilmektedir. Yine bu uygulamalar sayesinde herhangi bir canlının genotipi önceden saptanabilmekte ve isteğe bağlı olarak yönlendirilebilmektedir. In vitro şartlarında oluşturulan yeni DNA moleküllerine ilk zamanlarda ''kimera'' yani aslan başlı, keçi gövdeli ve yılan kuyruklu mitolojik bir varlık adı verilmekteydi. Bu kimera adı verilen DNA molekülleri, birbirleri ile bağlantılı olmayan ve değişik kökenlere ait genleri kapsayan Rekombinant DNA molekülleridir. Rekombinant DNA teknolojisi 1980'li yıllarda büyük oranda ilerlemiştir ve şimdilerde adından çok söz edilen ve moleküler genetik alanında devrim oluşturan bir bilim dalı olarak ünlenmiştir. Bu çalışmanın en büyük gelişmelerinden bir tanesi 1985 yılında gündeme gelen tek ya da iki adet hücreden elde edilen DNA'nın bir kaç saatlik bir müddette çoğaltılarak bir gün gibi kısa bir süreç içerisinde tanısının konmasına imkan sağlayan polimeraz zincir tepkimesi (PRC) rekombinant teknolojisi için büyük adımlardan biri olarak görülmüştür. Rekombinant DNA Teknolojisi Hakkında Genel Bilgiler Rekombinant DNA teknolojisi ile pek çok canlının genetik yapıları tekrardan düzenlenebilmektedir. Bu teknoloji sayesinde bitkilerden daha verimli ürünler sağlanabilmektedir. Bu anlamda yapılan işlemler, genlerin herhangi bir organizmadan alınarak (klonlama) ve üretimi yapılan genlerin gerek esas, gerekse uygulama gerektiren araştırmalar için kullanımı olarak anlatılabilir. Bu teknoloji şimdilerde temel bilimlerde, tıp alanında, endüstri alanında, biyoteknoloji de, biyomühendislik de, hayvancılık da, ziraat de ve çevre mühendisliğinde kullanılmaktadır. Rekombinant DNA teknolojisinde klasik uygulamalar, hibritleşme yöntemleri ve polimeraz zincir reaksiyon yöntemi kullanılmaktadır.
Rekombinant DNA Teknolojisinin Amacı
Bu teknolojinin temeli sayılan çeşitlenme (rekombinasyon) genetik bir faaliyettir ve doğada canlılar içerisinde görülen çeşitliliğin en önemli sebeplerinden birini oluşturmaktadır. Rekombinasyon, değişik genotipteki kişiler arasında eşleşmelerden anne ve babaya özgü kalıtsal özelliklerin dölde farklı gruplanmalar biçiminde bir araya gelmesine sebep olan olaylar topluluğudur. Bu olay moleküler seviyede, değişik nükleotid dizilerine sahip iki adet DNA molekülünün homoloji sergileyen kısımları arasındaki parça alışverişi neticesinde oluşan yeni gruplamalardır. Bu sebeple DNA molekülleri arasında içerisinde kırılmalar oluşur. Bu kırılma bölgelerinde DNA molekülleri içerisinde parça alışverişi oluşur. Neticede doğal halindeki DNA moleküllerine tam olarak benzemeyen ve onların nükleotid dizilerini kısmen barından Rekombinant DNA molekülleri meydana gelir.
Rekombinasyonda genellikle eşeyli üreme ile mayoz bölünmedeki kromozomal parça değişimi neticesinde oluşmaktadır. Bakterilerdeki Rekombinasyon değişik işleyişlerde, transformasyon, konjugasyon ve trandüksiyon olaylarıyla görülmektedir. Tüm bu olayların esası DNA molekülleri arasında homoloji bulunmasına dayanmaktadır. Bu sebeple doğada çeşitlenme, aynı türe içerisinde yer alan bireyler arasında veya yakın türler arasında sınırlıdır. Değişik türler arasında var olan kimi düzeydeki eşleşme engelleri değişik türlere ait bireyler arasında genetik olarak bilgi iletimine yani rekombinasyona imkan sağlamaktadır.
Son Güncelleme : 05.11.2018 15:37:47 Rekombinant Dna ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. | 0 Yorum Yapılmış "Rekombinant Dna" Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin |  | Fotosentez Denklemi | Fotosentez denklemi, ototrof canlılar inorganik maddelerden ihtiyacı olan organik maddeleri sentezleyebilir. Bu canlıların çoğu bunu ışıktan faydalanarak yapmakta ve buna fotosentez denmektedir.Fotosentez, ışık enerjisi + sentez anlamına g... |  | Amitoz | Amitoz bölünme, aslında mitoz bölünme ile aynı şekilde gerçekleşmektedir. Fakat amitoz bölünmede sitoplazmada herhangi bir değişiklik gözlenmez. Amitoz bölünme sonrasında çığa iki hücre çıkar. Açığa çıkan bu hücrelerin tüm özellikleri aynıdır. Amito... |  | Katalaz | Katalaz, Oksijene maruz kalan ve neredeyse bütün canlılarda bulunan, yaygın bir enzimdir. Katalaz hücrede zehir etkisi yapan hidrojen peroksiti parçalama görevi olan bir enzimidir. Ayrıca da bu enzim bir başka özelliği de metilalkol ile etilalkolü ok... |  | Ötanazi | Ötenazi, bir canlının kendi iradesiyle ya da yakınlarının verdikleri kararla ağrısız ve acısız bir şekilde hayatının sona erdirilmesidir. Ötenazi işlemi yüksek dozda ağır ilaçlarla ya da hastanın bağlı bulunduğu yaşam destek ünitesinden ayrılmasıyla ... |  | Arkebakteriler | Arkebakteriler, 1970'li yılların sonunda keşfedilmiş olan arkebakteriler bir çok biyoloğu fazlasıyla şaşırmış olmaktadır. Çünkü bu canlılar aşırı sıcak aşırı tuz, yüksek asit yüksek baz gibi çok ekstrem koşullarda yaşayabilme özelliğine sahip olmakta... |  | Oksijensiz Solunum Yapan Canlılar | Oksijensiz Solunum Yapan Canlılar, yaşam faaliyetlerini sürdürmek için oksijenin varlığına gerek duymayan canlılardır. Enerji besin maddelerinden elde edilir Canlıların aldıkları besin maddeleri oksijen kullanılıp ya da oksijen kullanılmadan elde edi... |  | Alpin Çayır | Alpin Çayır, yüksek dağlık yerlerde ve ağaç yetişme için uygun olan sınırının biraz üstünde görülen yeşil çayırlıklara verilen genel addır. Türkiye'de sıklıkla görülmekle birlikte özellikle de Doğu Anadolu da yer alan dağlar, Toros Dağları ile Kuz... |  | Calvin Döngüsü | Calvin Döngüsü, Işıktan bağımsız reaksiyonlar kloraplastların stromaların da meydana gelir. Karanlık reaksiyonlar veya karbon tutma reaksiyonları olarak da adlandırılan bu evre de ışığa doğrudan gereksinim yoktur; ancak ışığa bağımlı reaksiyonlarda ü... |  | Plazmid | Plazmid: DNA nın kromozomdan ayrı olan bir parçasıdır ve kendisini eşeyleyebilmektedir. Dairesel ve çift sarmallı olan plazmid genellikle bakterilerde, ara sırada ökaryotlarda bulunmaktadır. Boy uzunluğu 1-400 kilo baz çifti arasında farklılık g... |  | Mikrofilament | Mikrofilament, Diğer adı aktin filamentleri olan tümökaryotik hücrelerin, sitoplazmasında yer alan, hücre iskeletinin en ince filamentidir olarak bilinmektedir. Aktininalt birimleri olan bu çizgisel şekildeki polimerler, esnek ve güçlü biçimdedir. Mi... |  | Virüs Hastalıkları | Virüs hastalıkları, virüs vücutta canlı ve sağlıklı hücreleri enfekte edebilen mikroskobik taneciklere verilen addır. Bir konak hücreyi enfekte ederek çoğalabilen virüsler, insan vücudunda birçok hastalığa yol açabilir. Virüs nedeniyle oluşan hastalı... |  | Peptidoglikan | Peptidoglikan, hücre duvarının sıkılığı ve hücrelerin şeklinin oluşmasını sağlamaktadır. Bir tabaka şeklinde olup prokaryot hücrelere sahiptir. Amino asit, şeker ve kovalent bağ ile çapraz bağlanması sonucunda glikan adlı zincirleri oluştururlar. İçl... | | | Fotosentez Denklemi | | Amitoz | | Katalaz | | Ötanazi | | Arkebakteriler | | Oksijensiz Solunum Yapan Canlılar | | Alpin Çayır | | Calvin Döngüsü | | Plazmid | | Mikrofilament | | Virüs Hastalıkları | | Peptidoglikan | | Rekombinant Dna | | Oksijenli Solunum Yapan Canlılar | | Plasenta | | Komünite | | Maya Mantarı | | Küf Mantarı | | Bitki Islahı | | Çiçeksiz Bitkiler | | Dna Ligaz | | Aerob Bakteriler | | Aktif Taşıma | | Penisilin | | Fosfor Döngüsü | | Algler | | Hidrokarbonlar | | Melanin | | Boyun Kasları Nasıl Gevşetilir | | Asit Çeşitleri | Popüler İçerik | Oksijenli Solunum Yapan Canlılar Oksijenli solunum yapan canlılar, canlıların bir çok ortak özellikleri vardır. Solunum, hareket, beslenme, boşaltım, üreme, büyüme, hücre yapısı, uyum... | Plasenta Plaseta, halk arasında bebeğin eşi olarak da adlandırılan, anne karnındaki bebeğin gelişimi için ihtiyaç duyulan her şeyi anneden temin eden ve anne ... | Komünite Komünite, popülasyonlar dünya üzerinde doğal ortamda farklı olan diğer canlılardan özgür ve bağımsız bir şekilde serbest olarak bulunamaz. Herzaman bi... | Maya Mantarı Maya Mantarı, hayvan dokuları ve bitki öz suyu dahil olmak üzere nemli ve sulu ortamlarda yaşayan hücreli mantar olarak bilinen mantarlardır. Maya man... | Küf Mantarı Küf mantarı, aslında hepimizin bir kez bile olsa gördüğü bir canlı türüdür. Genellikle bayatlamış olan ekmeklerde gördüğümüz bu mantarlar, direk olara... | Bitki Islahı Bitki Islahı, Ekonomik açıdan oldukça büyük bir öneme sahip olan bitkilerin genetik ve stogenetik alanlarından faydalanılarak tür, çeşit, cins ve gene... | Çiçeksiz Bitkiler Çiçeksiz Bitkiler, adından da bilindiği gibi üzerinde çiçek olmayan bitkilere denilmektedir. Bu tür bitkilerde genellikle gövde, kök ve yaprakları faz... | |